Çözüm

Bu kelime bana okul yıllarında karşılaştığım matematik problemlerini hatırlatıyor. Bir matematik sorusunun çözümü sayılarla dans etmekti adeta bizler için. Ayrı bir haz ve keyif. Yıllar içerisinde büyüdüğümüz, eğitim aldığımız topluma bakıyorum. Sorunlarla boğuşan, çıkış yolu bulamayan bir yapısı var. Hüzünlü bir durum. Ama üzülmek de istemiyorum her nedense. Anahtar kelimeyi buldum: Çözüm. Ancak bu satırları okuma zahmetinde bulunanların çoğunun sandığı gibi Kıbrıs meselesinin çözümü değil anlatmaya çalıştığım. Kıbrıs’ın kuzeyinde içine düştüğümüz sosyal, siyasi ve ekonomik sarmalın oluşturduğu bol eklemli bir problemden bahsediyorum. Bu problem zor bir matematik sorusuna benziyor. Var mı bir formül ? Kritik soru bu ! Hemen İngiliz kimya öğretmenimin bir öğüdü aklıma geliyor: Kolay düşün ! ( Think easy ! ) . Bu sözün değerini sonraki yıllarda çok hissettim. Zor aslında bir algı meselesi. Algıyı da değiştirmek elimizde. Her zor problemin de bir çözümü var. Düşünün ki bir masa etrafında bir konu üzerinde tartışan 10 kişi var. Biri hariç diğer dokuzu farklı bir şeyi savunuyor. O tek kişinin savunduğu şeyi diğer dokuz kişiye kabul ettirebilmesinin tek yolu var. O da hukuken haklı olmasıdır. Çözüm hukukta gizlidir. Kuzey Kıbrıs topyekün hukuk çizgisine gelmelidir. Bunun dişındaki her çözüm yeni bir sorunun probleme eklenmesi demektir. Hukuki zemin insanların hayatını kolaylaştıracak şekilde hızla reforme edilmelidir. Sorunlar bu şekilde çözüldüğü vakit toplum kendi iradesinin gerçek anlamda farkına varacaktır. Unutmayın ki kendi hukuğuna sahip çıkamayanlar sonunda başkalarının hukuğu altında ezilmeye mahkum olurlar.